ADAPAZARI ALİDİLMEN LİSESİ 1978 MEZUNLARI
  MAİLLERDEN SEÇMELER
 
...  




 SERDAR UZGUR ARKADAŞIMIZIN ANLAMLI MAİLİ

Yıllardan sonra katıldığım en keyifli ortamlardan biri olması nedeni ile peşinen katılımcılara ve özellikle yeni nesilleri karanlık laştırma sürecinin en yoğun olduğu MC iktidarları sürecinde bu kadar aydınlık insanların oluşmasına tüm özverileri ile katkıda bulunmayı başarmış öğretmenlere teşekkür etmek isterim Özelliklede Reyhan Öğretmenime bize tarihi kafatasçılıktan öte aktardığı için.

İnsanların bazıları yaşama şanslı başlarlar muhtemel ki bende onlardan birisiyim ki yaşantımın beklide en önemli bölümünün böyle güzide bir grup ile keşişmiş olması en önemli kilometre taşlarından biriydi.

Düşününki Rüya ve Serpilin arkasında ki sırada paltoların arasına saklanamadan liseyi tamamlama şansım olurmuydu? Muhtemel ki herhangi bir aykırı ortamda ne kadar gerici unsurlarla karşı karşıya olurdum. Okuldan 3 gün değil 300 gün uzaklaştırma alırdım.

Aykırı bir çocuğa sahip olmaktan başka kabahatleri olmayan annem babam eğer spora yöneltmeseler ve benim tüm enerjimi sporda eritmeye çabalamasalar sınıfta kaç kişi ders dinleyebilirdi. Haluk, Mete, Kutlu, Murat, Ali ve şu anda isimlerini sayamadığım birçok insan ne kadar monoton yaşarlardı lise hayatlarında bensiz.(ancak üniversitede hiperaktif olduğumu öğrendiğimde kabahatin bende değil de Genler de olduğunu öğrendiğim zaman ki mutluluğumu anlatamam)

Bitirdiğim bir kimya sınavı sonunda (alt işlemlere takılmamam neticesi yanlış sonuç çıkmıştı) garibanım Kutlu bir taraftan benim kağıdı kontrol ederken diğer taraftan çarpma bölme hatamı bana anlatmaya çalışırken kimya öğretmenine yakalanmıştı. Tabiî ki klasik olarak onun benden kopya çektiği varsayımı ile yerlerimiz ayrıldı ve ben yanlış çarpma yapma sonucu 9,5 tan 10 alırken beni düzeltmeye çalışmasına rağmen Kutlu doğru sonuçla 8 almıştı. Bir düşünün ben onun yanlış çarpma işlemini düzeltiyordum deme ihtiyacı bile duymamış olan dostlara sahip olmanın ne demek olduğunu.

Uzun süren bir üniversite süreci evlilik çocuk sahibi olmak ve sorumlulukların renk değiştirmesi süreçlerinde hatta yurt dışı iş hayatı ve bedelli generallik dönemi içerisinde Mr Mehmet olarak askerlik yaparken de şanslıydım. Ben bir yerlerde bir şeyler yaparken arkamı toplayan eşim arkadaşlarım bir tomar dostumun olması ayrıcalıktı.

Her ne kadar geri götüreceğime dair söz vermiş olsam da ektiğim Sezenim ( kravatını çıkartmak için eşinden izin alan eşi Ahmet’in) sabah biraz nazlı olarak günaydın demesi Erhan’ımın sabahleyin msn de mutluluğunu ifade edişi Eskişehir den bizler yaramaz çocuğunu evde yalnız bırakarak gelen Ayşen’im özellikle her ne hikmetse sehpahaya kahve servisi yaparken su döken Pervin’im le   aynı duyguları paylaştığımı belirtmeden geçemeyeceğim.

Özellikle bu kadar yaşlı insanı msn grubuma nasıl ilave ettiğimi sorarken aslında nasılda gıpta ettiklerini görmüş olmak 30 sene sonra hac ve ümreler yapmış, ama özünde toplan 7 günden sonra hiçbir şeyi anımsamayan muhtemel bir Şaman’ın bile yıllar sonra ilkokul arkadaşlarını görmesi(Ceyda,Hatice, Ayşen, Berat,Serpil,Dilek…-muhtemel ki ben sadece bayanlarla okumuşum ilk okulu) hatta Serpil Manav(Ocal olmuş) görmekten keyif aldığımı hissetmek de ayrıcalıkların en büyüklerinden bir tanesi idi.

Sonuç: Böyle bir günü organize ederken her türlü kaprislerle uğraşan Nadide, Nilüfer,Melih(çukulata getirmemiş olsa bile), Özellikle 3000 mil den geldiğini iddia eden Murat( deniz kara mili belli değil bir uçakla gelince ona kuş uçuşu deniyor) tekrar teşekkürlerimi belirtir ve Adam olduysam da katkılarınız dan dolayı 

İYİKİ VARSINIZ VE ARKADAŞIMSINIZ demek istedim.

 

Suzgur

 

 



erhan sezince'nin maili
Bu güzel toplantıyı başta organize eden arkadaşlar olmak üzere tüm emeği geçenlere,ayrıca toplantıya katılan katılamayan bütün arkadaşlarıma ve çekmiş oldukları fotoğrafları gönderme zahmetinde bulunan Nadide ve sezen arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim.....................................................
Toplantının genel olarak olarak çok kaliteli ve güzel geçtiğini ve gelecekte dahada güzel toplantıların bizleri beklediğini düşünmekteyim,katılımın...... dahada artarak devam etmesi dileklerimi sunarken.......................................

Son olarak katılamayan arkadaşlara tek tek sesleniyor ve ''SEN YOKSAN HEP BİR KİŞİ EKSİĞİZ ''  diyorum.Saygı ve sevgilerimle.................
**************************************

Küçük şeyler! 
 11. Eylül İkiz Kulelere saldırı sonrası binadaki firmalardan birinin hayatta  kalanlarla yapılan sabah toplantısında güvenlik görevlilerinin başı orada hayatta kalabilenlerle ilgili şunları anlatmış;
 O sabah;
 - Firma müdürü o gün oğlu ana okuluna başladığı için işe geç kalmış.
 - Birinin o gün ofis kahvaltısına getirilecek Donut'ları alma sırasıymış.
 -
Bayan elemanlardan birinin sabah alarmı çalmamış.
 - Biri kaza yüzünden trafiğe takılmış.
 - Biri otobüsünü kaçırmış.
 - Biri kıyafetini lekelemiş, üstünü değiştirmek vakit almış.
 - Birinin arabası çalışmamış.
 - Biri telefonu cevaplamak için geri dönmüş.
 - Biri çocuğunu hazırlamakta zorlanmış, geç kalmış.
 - Biri taksi bulamamış.
 Ama en etkileyicisi; biri o gün ofise yeni aldığı ayakkabıları giymiş, ayakkabı ayağını rahatsız etmiş ve bir eczaneye uğramış, yara bandı almak için !!!
 Bu gün hayatta olma sebebi olan bandı almak için...

 Şu anda trafikte sıkıştığımda, asansörü kaçırdığımda, bir telefona cevap vermem gerektiğinde, yani beni rahatsız eden küçük şeyler olduğunda, Tanrının benim o anda orada olmam gerektiğini istediğini düşünüyorum.
 Bir daha ki sefere, sabahınız tersliklerle başladığında, çocuklarınız giyinmek istemediğinde, arabanın anahtarını bulamadığınızda, bütün trafik ışıklarına takıldığınızda, huzursuz olmayın, sinirlenmeyin.
 Küçüçük tersliklerle belki de Allah'ın sizi o anda koruduğu için yaşanıyordur ve biz umarım küçük sıkıntılı anlarda bunun olası nedenlerini hatırlarız ...

 \\

Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş;

sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma.

Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe

herkesle dost olmaya çalış.

Ama kimseye de teslim olma...

Telaşsız açık seçik konuş.

Başkalarına da kulak ver.

Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları,

çünkü dünyada herkesin bir hikayesi vardır.

Yalnız planların değil,

başarılarının da tadını çıkarmaya çalış.

İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen,

hayattaki dayanağın odur.

Olduğun gibi görün.

Sevmediğin zaman sever gibi yapma.

Aşka burun kıvırma,

o çöl ortasındaki çimenli bir yerdir.

Yılların geçmesine öfkelenme;

gençliğe yakışan şeyleri

gülümseyerek teslim et geçmişe.

Ara sıra isyana yönelecek olsan bile hatırla ki;

kainatı yargılamak imkansızdır.

Onun için kavgalarını sürdürürken bile,

kendinle barış içinde ol.

Görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve

kalleşliğine rağmen

dünya yine de güzeldir...

\\\\

 
  Bugün 3 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol